Kibarca Öldürmek (Killing Them Softly) Filmi İncelemesi

Ahh… Ah… Nerede o eski günler diyenlerden misiniz? Eski günler derken bu eski günlerin içerisinde eski filmler de önemli yer kaplıyor desek yanlış olmaz. Biz bugün sizlere 2012 yapım olan Kibarca Öldürmek (Killing Them Softly) Filmi İncelemesi yapacağız. Sizde eğer izlemediyseniz vakit kaybetmeden hemen izleyin.
Kibarca Öldürmek (Killing Them Softly) Filmi Konusu
On dokuzuncu yüzyıl sonu Amerikası Dickens’ın dünyasına benziyordu. Bu tam da büyüyen ve paralelinde gelişen şehirleriyle Victoria devridir. Kovboy kıyafetleri yok olup gitti. Korkak Robert Ford’un Jesse James Suikastı (The Assasination of Jesse James by the Coward Robert Ford) isimli westernin yönetmeni Andrew Dominik’in aklı yetmişler zevkiyle işliyor. Westernci Amerikası McCabe & Mrs. Miller ya da Heaven’s Gate‘inkini hatırlatıyor. Kibarca Öldürmek (Killing Them Softly) 70′li yılları andırıyor fakat Obama ile Bush görüntülerinin bir arada ve uyumlu eşliğinde yaşadığımız döneme dair bir anlatı gibi duruyor. Bunu göstermek çok didaktik gelecektir (birey, millet üzerine söylemlere rağmen ülke içinde tek başınadır: her şey iş dünyasından ibarettir); haydutlar çevresi ulusal ekonomik kriz hikayesinin bir minyatürüdür. Ekonomi kumar ve paranın dolaşımı üzerine kuruludur.
Oyunun kuralları suistimal edilirse (aşağı tabakadan kimseler oyun ganimetini yürütürlerse ve mafyadan birinin suçlanmasına mahal verirlerse) krizde ekonomik dengeler altüst olur. Bunun için hangi tür film, para ve şiddet üzerine kurulu suç filminden daha uygundur ki? Sonuçta melodram, Amerika’nın çekingenlikten uzak duygusallığını yansıtıyor, buna hiç şüphe yok ancak western, sonrasında gangster filmleri ülkenin süregelen tarihi üzerine gerçeğe en uygun, en dürüst türlerdir. Gangster filmlerinin ortamı diyaloglar şenliğine, Scorsese’nin histerik, yalandan patlamalarına ya da Baba’nın (The Godfather) itiraf odalarına dönen masa uğultularına müsaittir. Western gibi suç filmi de bir etnografidir. Şiddet ikisini tekrar bir araya getirir: Birinde manzara, diğerinde konuşma serbestliği veya taşkınlığı egemendir.
Şiddet İçerikli Bir Film!
Şiddet, onu uygulayanları rahatsız eder. Bu bir alışkanlık olduğu kadar duygusal anlamda bir değişimdir. Şiddeti işi gereği uygulayan, Kibarca Öldürmek filminin tüm karakterleri bunu tecrübeli bir şekilde yapar ancak çelişkide kalırlar.
Bazıları kendini bu durumdan sakınmaya çalışır: Yorgun, takıntılı, alkolik katil Mickey ya da orijinal isimden alınmış açıklamada olduğu gibi uzaktan öldürmeyi, kurbanla yüz yüze gelmemeyi, katliamı sadece onu gerçekleştirmek üzere düzenlemeyi tercih eden Cogan. Şiddet olmadan dram da olmaz; en azından modern Amerikan dramı olmaz. Sonuçta westernler ve suç filmleri bu radikal prensibe dayanarak şiddet eyleminin büyüleyici olduğunu bize kabul ettirir çünkü bu eylem gündelik yaşamı ilgilendirir ve onu aşar. Kim hakkını devredip de bu şiddetten vazgeçer ki?
Temel anekdotta, yerel mafyayı soyup soğana çeviren loser üçlüsü suçun soygunda dikkat çekmiş, kulüp patronu Markie’nin üstüne kalacağını sanır. Böylece seyirci yağmur altında, Markie’nin sözünü ettiği kafede uzun ve korkunç bir bölüme tanıklık eder. Zaten daha sonra gözü korkmuş dolandırıcının işten çıkarılması söz konusu olacaktır. Zavallı Markie direksiyon başındayken Cogan’ın kurşunları onu delip geçer.
Bunun dışında, şiddet yavaşlatılarak şaşırtıcı bir gösteri içinde; kurşunların çizdiği yörüngelerin, sıçrayan kan damlalarının, ön camdan saçılan kırıkların koreografik takibiyle birlikte müzik eşliğinde yürür. Sahne tercihe göre bir klip güzelliğine ya da kahramanlık kısmının terkine sahiptir. Olası bir aksiyon filminde olmadığımız için bu biçimsel bölüm kendi cazibesi içinde bozulmaya uğruyor. İlave edelim, tatlılık ve zarafet barındıran bir terörle Cogan işini gayet iyi yapar. Bu gösteri diğer öldürülenlere göre tezatlık oluşturuyor.
Korku, Gerilim ve Macera Dolu!
Kirlilikleri ve gerilimleriyle kışkırtan kurgu ve biçim böyledir. Söylemeye gerek var mı? Fısıldıyoruz: Bu ölüm, kafedeki geçiş itici olduğu vakit hoş, cezbedici, ustaca olur. Kibarca Öldürmek mekanik karakterleriyle, mesafeli soğukluğuyla, hem şiddet hem de kendinden geçme duygusunun yükünü hafifleten ciddi bir tutuma aniden yer vermeleriyle (asansör ve Refn’in filmindeki hesaplaşma) bazı açılardan Sürücü‘ye (Drive) benziyor.
Minimalist Çizgiye Ait!
Kibarca Öldürmek baskın olan çağdaş minimalist çizgiye aittir. 70′li yıllara yapılan referans, bugün yaratıcı kaynaklara yeniden dönüş ve blockbuster’ın dijital renklendirmesine karşı oluşturulan bir engel gibi görünüyor. Açılışından itibaren pelikülünün karakteristik greni, perdedeki yayılımı ve flare (objektif üzerine yansıtılmış parlayan çizgiler) etkileriyle Kibarca Öldürmek, yetmişler modelini sergiliyor. Dominik, belli bir mantığa dayanarak Robert Mitchum’lu The Friends of Eddie Coyle’i (Peter Yates, 1973) keşfetti, George Higgins’in bu uyarlamasındaki belgeye dayalı gerçekçiliğine tutuldu, daha sonra kendi uyarlaması Kibarca Öldürmek gri, mavi, bej tonlu ve hüzünlü havasıyla, model alınan dönemin kentsel gerçekçiliğine yeniden dönmenin yolunu aradı.
Gerçekte, filmin klasik görüntüsü çok daha karmaşık duruyor. İlk katman, yetmişler gerçekçiliğininki, dönemin pelikülünden daha detaylı, daha yumuşak bir dokuyla zarifleşiyor, aynı şekilde renkle ilgili bütün çekiciliklerin reddinde olduğu gibi renklerin koyuluğu, örnek alınan kalıptan epey farklı olarak neredeyse hissedilir bir derinliğe sahip. İkinci katman, iyi kotarılmış açı-karşı açılarda dolandırıcılar arasında geçen konuşmaların akışından oluşuyor, absürd veya grotesk duygusallıktan farklı, sözün gücü ve dil zenginliği açısından şanslı, Elmord Leonard ya da Tarantino tarzı diyaloglardan (Aşk ve Para [Out of Sight], Jackie Brown) daha çağdaş. Yerel mafya tarafından yardıma çağrılan ve yaptığı seçimlerle bir dizi sıkıntıya yol açan sakin Cogan’ın saçmalığı.
Tutarsız, gülünç ve buluttan nem kapan; sonunda hedefini uygulamaktan sapacağından korkan, sönmekte olan katil Mickey’nin saçmalığı. Üçüncü katman, on yıllık modelin kesinleşmiş deneyimlerini çağdaş tekniklerle aşıyor. Kibarca Öldürmek ses zenginlikleri, zevk veren cinsten müzikler, yan kanallara doğru tek tek seslerin (motorlar, yağmur, patlama sesi…) işitsel panoramileri ve yankıları için çeşitli yerlerin yanal ışıklandırmasıyla dolu. Bu deneysel dinleme deneyimi, canlı kaydedilmiş bir sesin subjektif çeşitlemeleriyle açılan The Conversation‘ın kurucu modelini hatırlatıyor.
İttifak mı? Bu tam da Paul Thomas Anderson ya da Michael Mann’da olduğu gibi minimalizme kısa devre yaptıran biçimciliktir. Sonuç olarak, biçim yönünden daha gelişmiş, yeni öğelerin bu ittifakı daha yükseğe taşımasına rağmen, kendimizi köklere geri dönüş (imkânsız) illüzyonunu uyduran bir dönemin davranışıyla karşı karşıya buluyoruz.
Kibarca Öldürmek Filmi Oyuncu Kadrosu
- Yönetmen
Andrew Dominik - Oyuncular
- Brad Pitt
Rolü : Jackie Cogan - Scoot McNairy
Rolü : Frankie - James Gandolfini
Rolü : Mickey - Richard Jenkins
Rolü : Driver - Ray Liotta
Rolü : Markie Trattman - Ben Mendelsohn
Rolü : Russell - Vincent Curatola
Rolü : Johnny Amato - Sam Shepard
Rolü : Dillon
Kibarca Öldürmek Filmi Fragmanı
İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR: İMDb Araştırmalarına Göre Son 10 Yılın En Yüksek Puanlı 5 Türk Filmi