BAMBAŞKA ERDOĞAN GELİYOR!6 AY TAKTİĞİ
İşte Erdoğan’ın Madde Madde 6 Ay Taktiği

İşte Aydın’ın ‘Erdoğan Neyin Peşinde’ başlıklı yazısında aktardığı çarpıcı analize dair satırlar:

Sisi, Esad, Putin, Biden dünyada ne kadar lider varsa görüşüyor. HDP, SP, İyi Parti kim varsa el uzatıyor. Bahçeli de arkasında, gönüllü sözcülüğünü yapıyor. İnsan sormadan edemiyor: “Siz neyin peşindesiniz?” Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın iç ve dış politikada makas değiştirdiğine dair emareler artıyor. İsrail’le gelişen ve derinleşen ilişkilere Sisi fotoğrafıyla Esad çağrısı eklendi. Düne kadar ölümüne kavgaya hazır olduğu iki devlet başkanına bugün neredeyse sorun yaratan tek bir başlık çözülmeden sıcak mesajlar iletiyor. Üstelik düne kadar herkese ayar veren Erdoğan gitmiş yerine tüm dünya ile iyi ilişkiler geliştirme çabasında olan “makul” lider gelmiş.

Tekrar etmekte yarar var, böyle bir değişimin yaşanmasını gerektirecek hiçbir somut gelişme olmamışken bu hamleler yapılıyor. Tabi Türkiye’de altı ay sonra yapılacak seçimleri saymazsak. Dış politikada yaşanan bu duruma benzer adımlar içeride de atılıyor. Saadet partisi, HDP, son olarak İyi Parti ile de temasa hazır olan bir iktidar görüntüsü çiziliyor. Erdoğan, dün söylediğini sonraki gün inkar etse de herkesle temas edebilecek lider imajını yaratmaya çalışıyor. Devlet Bahçeli’nin iktidarın bu zikzaklarından rahatsız olacağını bekleyenler fena halde yanıldı. Daha önce de defalarca yazıldı ki iki partiden yani siyam ikizlerinden bahsediyoruz. Koltukta olmaya mecbur, koltukta olmak için de birbirlerine mecbur olan iki parti artık. Zaman zaman çelişkili açıklamalar olsa da birbirlerinden asla vazgeçemeyecekleri netleşti.

ERDOĞAN İMAJ SATACAK

Erdoğan iktidarı uzun süredir sorun çözme yeteneğini kaybetti. Dış politikadan ekonomiye, demokratik hamleler kadar neredeyse tüm başlıklar için geçerli. Bu durumun kendisi de farkında. Bu yüzden meselelerin köklü çözümüne ilişkin tek adım atmıyor. Sürece bırakıp çözebileceğine dair algı yaratıp orada bekliyor. Anlaşılan Erdoğan’ın altı aylık taktiği böyle bir çerçevede olacak. Ekonomide zihni sinir projeler açıklayıp enflasyonda baz etkisi kaynaklı aşağıya doğru inişi başarı olarak sunacak, EYT, asgari ücret gibi başlıklarla halkçılık oynayacak, anayasa tartışmalarında demokrat kesilecek, dış politikada ise barış güvercini. Sorun çözebilme kudretine sahip lider algısı yaratılacak. Böyle bir algı yarattıktan sonra da elinde bulundurduğu devasa medya gücüyle de bu imajı pazarlayacak. Bu başlıkların hepsi aynı zamanda masalarda yan yana gelen muhalefet partileri için ayrılık gerekçesi olma potansiyeli taşıyor. Özetle bir yandan kendini güçlü hissettiği konularla yeni bir Erdoğan imajı yaratırken diğer yandan da muhalefet masalarının uğraşmak zorunda kalacağı başlıklar yaratacak.

MASALARIN ÇARESİZLİĞİ

Toplumsal desteği yüzde 40’ların altına inen iktidar blokunun tüm bu manevraları yapıp seçimlerde sonuç alması nerdeyse imkansız. Erdoğan, o kadar çaresiz bir dönemde ki Arabistan’dan gelen 5 milyar dolar bile gündem hale geliyor. Benzer bir fotoğraf 2001 krizinden sonra İMF’nin gıdım gıdım yolladığı borç para döneminde de yaşanmıştı. Ekonomik olarak iflas etmiş, halk nezdinde güvenilirliğini yitirmiş, dışarıda itibarı büyük ölçüde zedelenen iktidarın tüm bu karmaşık süreçten küçük manevralar, algı oyunları ve imajla çıkması imkansız. Çünkü hayat çok gerçek ve acımasız. Bu koşullarda Erdoğan’ın seçimi kaybetmemesinin tek koşulu var. Muhalefetin bu seçimleri vermesi. Erdoğan’ın minderi sayılabilecek kimlikinanç başlıkları, toplumsal sorunlardan bilerek kaçma girişimleri muhalefet masalarına dair tereddütü artırıyor. İki tarih var. 6’lı Masa’nın anayasa değişiklik önerisini açıklayacağı 28 Kasım ve 3 Aralık CHP’nin vizyon belgesi niteliğinde olacak çalışmanın açıklanması. Bu tarihler istenilen toplumsal etkiyi yaratmazsa sadece Erdoğan’ı biraz daha cesaretlendiren bir sonuç üretmiş olacak.

Bilgi: Klavye yön tuşlarını kullanarak galeri resimleri arasında geçiş yapabilirsiniz.