Karadağ’a çıkışının engellendiği belirtilen Coşkun, emniyetteki işlemlerinin tamamlanmasının ardından İstanbul Havalimanı’nda bulunan Gaziosmanpaşa Adliyesi Ek Hizmet Binası’na sevk edilmişti. Tutuklanan Coşkun Metris Cezaevi’ne gönderildi.
Rönesans Rezidans’ın tutuklu müteahhidi Coşkun’un ifadesi ortaya çıktı:
Kahramanmaraş merkezli depremlerde yıkılan Hatay’daki Rönesans Rezidans’ın tutuklu müteahhidi Mehmet Yaşar Coşkun, savcılık ifadesinde binanın neden yıkıldığını bilmediğini, binanın depremde yıkılmasıyla Karadağ’a gitmek istemesinin bir ilgisinin bulunmadığını iddia etti
Depremin ardından Karadağ’ın başkenti Podgorica’ya kaçmaya çalıştığı sırada İstanbul Havalimanı’nda gözaltına alınan ve bugün çıkarıldığı hakimlikçe tutuklanan Coşkun, savcılık ifadesinde, Antis Yapı İnşaat firmasının sahibi ve müteahhidi olduğunu belirtti.
Firmanın diğer ortağının kardeşi olduğunu söyleyen Coşkun, Rönesans Rezidans’ın ortağı olduğu firma tarafından yapıldığını aktardı.
Rönesans Rezidans’ın 4 blok, 249 bağımsız bölüm ve alt katta iki otoparktan oluştuğunu ifade eden Mehmet Yaşar Coşkun, 2011’de yapımına başlanan binanın 2013’te tamamlandığını anlattı.
Coşkun, ifadesinde şunları ileri sürdü:
“İki yıllık inşaat sürecinde herhangi bir sıkıntı çıkmadı, kazasız bir şekilde inşaatı bitirdik. Bina 10 yıldır kullanımdaydı, bu süre zarfında herhangi bir sıkıntı yaşanmadı. Binada sonradan herhangi bir esaslı değişiklik yapılmadı, mevzuatta öngörülen tüm işlemleri yerine getirdik. Biz betonarme kaba inşaatını İstanbul merkezli Yapı İnşaat isimli firmaya vermiştik. Hatırladığım kadarıyla bu firma da iki ortaklıydı.”

Rönesans Rezidans gibi çok bina inşa ettiğini söyleyen Coşkun, Antakya’da 75. Yıl Bulvarı üzerindeki bir binanın da kendileri tarafından yapıldığını, Rönesans dışındaki binalarında sıkıntılı bir durum olmadığı bilgisini aldığını savundu.
Mehmet Yaşar Coşkun, ifadesine şöyle devam etti:
“Rönesans Rezidans’ın neden yıkıldığını ben de bilmiyorum. Rönesans Rezidans’ın zemin etüdü yapılmış ve sağlam durumdaydı. Tüm ruhsatları alındı, hem belediye hem yapı denetim firması tarafından bizzat yerinde gerekli numuneler alınmak suretiyle gerekli incelemeler yapıldı, kontrolleri sağlandı. Bu aşamalarda hiçbir sıkıntı çıkmadı. Hatta biz Rönesans Rezidans’ı inşa ederken yapımını aşama aşama fotoğraf ve video kaydına aldık.
Bunların bilgisayarlarda kayıtlı olduğunu düşünüyorum. Temin edebilirsem bilahare ibraz edeceğim. Rönesans Rezidans ile ilgili aklıma gelen tek bir şey var; depremin dalga boyunun bugüne kadar gelmiş geçmiş tüm depremlerden farklı olması diye düşünüyorum. Ayrıca deprem yeryüzüne çok yakın birkaç kilometrelik mesafede olduğu için de yıkım olmuş olabilir. 6 Şubat’ta art arda iki deprem yaşandı. İkinci deprem, merkez üssü Elbistan olan deprem daha şiddetli bir depremdi. Ben deprem uzmanı değilim bu söylediklerim tahmine dayalı değerlendirmelerimdir.”
İnşaat firması olarak Karadağ’da da inşaatları olduğunu öne süren Coşkun, buradaki yapıların tapularını vermeleri gerektiğini ve bu ülkeye gitmeyi daha önceden planladığını iddia etti.
Coşkun, kayınpederinin kalça kemiğini kırması nedeniyle bu ülkeye gidişinin geciktiğini savunarak, “Her ne kadar Karadağ’a gidişim önceden planlanmış olsa da uçak biletini 8 Şubat günü aldım. Rönesans Rezidans isimli yapının depremden etkilenip yıkılmasıyla benim Karadağ ülkesine gidişim arasında herhangi bir ilişki yoktur. Ben kesinlikle soruşturmadan kaçmak için Karadağ ülkesine gitmeye çalışmadım. İşlerim dolayısıyla Karadağ ülkesine gidecektim. Biz plan, proje ve mevzuata uygun bir inşaat yaptık. Bu nedenle üzerime atılı suçu kabul etmiyorum.”