Asfaltın Kralı (FORD V. FERRARİ) 2021

Kendi dalındaki bütün filmlerini izlemiş, bu filmin dalında bir başyapıt olabileceğini inanarak ve güvenerek gitmiştim. Ne yazık ki, bazı nedenlerden dolayı başyapıt olmayı hak etmeyen ama mutlu ayrıldığım bir film oldu kendisi. Öncelikle konusu, sonrasında bu filmin yaptığı iyi işleri ve daha sonrasında ise yapmayı beceremediği şeylerden bahsedeceğim. Hadi başlayalım.

Yazarın Kaleminden ; 

Türkçesi “Asfaltın Kralları” olan bu film, 1966 yılında düzenlenen Le Mans 24 Saat Yarışı’nın gerçek hikayesini konu alıyor. Uzun yıllardır kazanan ekip olan Ferrari’yi ezmek isteyen Ford şirketininin planlarını işliyor.

Bu filme; iyi oyunculuk görmek isteyenler, atmosferin getirdiği heyecanlanma duygusunu çok sevenler mutlaka gitmeli. Oyunculuk konusunda hiçbir sıkıntısı yok. Atmosferi çok iyi! Ses sistemleri filmi çok iyi bir noktaya getiriyor. Evinizde otururken aynı duyguyu alacağını pek zannetmiyorum. Eğer bu filmi izleyecekseniz kesinlikle sinemaya gitmeniz lazım. İsminden anlaşılacağı gibi Ford ve Ferrari markalı araçların savaşı gibi düşünülse de, asla marka yüceltme noktasına hiç girilmemiş. Önemli olan içerisindeki pilot olduğu birçok kez repliklerle desteklenmiş. 1966 yılının atmosferini normal seviyede tutan bu yapım, asıl önemli olan yarış hissini iliklerimize kadar hissettirdi.

Peki bu film neden başyapıt değil? Çünkü yapmak istedikleri dramı maalesef becerememişler. Biyografik ve dram türünü iyi harmanlayamamışlar. Ken Miles’ın hayat hikayesini izlediğimi bazen unuttum diyebilirim. Filmin birçok yerinde ve önemli yerlerinde drama sahneleri yer aldı. Duygusal olduğumu düşünen ben, hiç mi hiç etkilenmedim. Çünkü sanki filme ortadan başlanılmış hissi çok vardı. Bana o hisleri maalesef yansıtamadı.

Yönetmenliği, görsel açısı, Punisher’ın Jon Bernthal’ı, Outlander’ın Claire’si (Caitriona Balfe), The Martian’ın Matt Damon’ı, The Dark Knight’ın Christian Bale’i çok ama çok iyi iş çıkarmış. Benim mızmız tavırlarımı bırakıp kadrosu için bile izlenir bu film..